GÖREVİMİZ;
BİR SENELİK ALIN TERİMİZİ, EL
EMEĞİMİZİ BEDAVA ALMAK İSTEYENLERİ TEŞHİR ETMEKTİR.
Ziraat odası olarak 25 Ekim 2019 tarihli basın açıklamamda
üreticinin durumunu ortaya koymaya çalıştım, bunu yaparken de tarım sektörünün
paydaşları olan üreticilerimizi Ticaret Borsasını yani tüccarları, Tarım satış
Kooperatifleri, Tarım ve Orman Bakanlığının yapması gerekenleri belirtmeye
çalıştık. Gemlik Ticaret Borsası ve Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanlarının
alınganlıklarını da anlamış değiliz.
Sorunları dile getirmek, borç içinde üretim yapmaya
çalışmak,80 milyon nüfusumuzu,40 milyon turisti, 4.5 milyon sığınmacıyı besleyen
bu üreticileri topraktan koparmadan tüm toplum olarak takdir etmek bu sektöre
yardımcı olmak gerekmez mi?
Sizlerin de bildiği gibi dünyanın en zor sektörü tarım, üstü
açık fabrika, her koşuldan etkilenen senede bir defa ürün alınan karşılığında
milli gelirden en az pay alan uğraş.
Temsil ettiğimiz sektör üretiyor. Tüccar ve kooperatifler
üretilen bu ürünü değerinde pazarlamak durumunda, şartları biraz zorlaştığı
zaman ürün fazla rekabet koşulları zor, ülke krizde, alım gücü azaldı diye
kimse geriye çekilip üreticiyi kendi kaderinde terk edemez. O zaman üreticinin
bir senelik emeği, alın teri, girdi masrafları boşa gitmiş olur. Bu durum
üreticinin mağduriyeti kadar ülkemiz de kaybeder. Fedakarlık yapılacaksa hep
beraber yapacağız.
Sayın Gemlik Ticaret Borsası Başkanı Gemlik Ziraat Odası ne
yaptı yapıyor diye soruyor.
Sayın başkana cevap olsun diye değil, kendisi istediği için
açıklamak mecburiyetinde kaldık. Gemlik Ziraat Odası bundan 46 sene önce
ilgisizlikten kapatılmış, 2006 yılında köy muhtarları ve önder üreticilerimiz ile
birlikte cebimizden para harcayarak önce bir arkadaşımızın bürosunda sonra
Borsanızın eski yerinde (ücret almadınız teşekkür ederiz) daha sonra Gemlik
Belediyesinin Balık Pazarı Mahallesindeki eski binasını bize tahsis ederek bu
binayı onardık, daha sonra yine Gemlik Belediyesinin odamıza yeni bina yaparak
üreticiye ilaç, gübre, zirai danışmanlık, danışmanlarımızla toprak tahlili
yaptırmak isteyen üreticilerimizin bizzat arazilerine giderek gereken hizmeti
verdik ve vermeye devam ediyoruz. (Bize bu binayı tahsis eden ve yapan her iki
belediye başkanımıza da teşekkürü bir borç biliriz.) Ayrıca her köye
(muhtarlıklara) üreticilerin toprak numunesi almaları için toprak burgusu
yaptırdık. Zirai danışmanlarımızla üreticilere zeytin hastalık, bakımı
konularında devamlı bilgilendirdik.
Umurbey Orman Şefliğiyle beraber 2750 adet fıstık çamı
diktik. Muratoba köyünde üreticileri alternatif ürün olarak seracılığa teşvik ettik
ve zirai danışmanlarımızla bitki besleme bitki koruma konularında teknik bilgi
verdik. Büyükşehir Yasası çıkması nedeniyle Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü
kapatılınca Bursa Özel İdare Sekreterliğine müracaat ederek Güvenli Adliye
Katırlı köylerine 150şer tonluk sulama havuzları yaptırdık. 2018 yılında Gemlik
Belediyesi ile ortaklaşa aromatik bitkiler yetiştirerek üreticilerimizi bu
konuda yönlendirmeye çalıştık. Ayrıca Adliye Köyü Tarımsal Kalkınma
Kooperatifinin yapmış olduğu tuzsuz zeytin için Gemlik Belediyesi’nden ve Bursa
Büyükşehir Belediyesi’nden makine desteği sağladık.
2019 yılında ilaçların çok pahalı olması nedeniyle oda olarak
Gülleci Bulamacı ve yabancı ot ilacı yapmaya başlayıp üreticilere maliyetine
vermeye çalışacağız.
Sizin daha aklınızda olmayan Gemlik Zeytini Coğrafi İşareti
Sayın Mehmet Dillioğlu ile beraber harekete geçirenlerden biri bendim. Bunu
Sayın Mehmet Dillioğluna sorabilirsiniz. Sayın Mehmet Dillioğlu seçimi
kaybedince sizler tam on senede çıkarabildiğiniz, onu da çıkarmak
istemiyordunuz, zaman aşımına uğrayacağına bildiğiniz ve coğrafi işaret başka
bir kurumun eline geçmesin diye mecburen yaptığınızı Gemlik’te bu konuyu herkes
biliyor. Her toplantıda coğrafi işaretin bir an önce çıkması için sizlerle
nasıl mücadele ettiğimi sizler biliyorsunuz. Coğrafi işaret için gerekli
doneleri (İznik Orhangazi Gemlik) proje danışmanımız Doç. Dr. Sertaç DOKUZLU ‘ya
vererek projenin bir an önce çalışmasına yardımcı olduk.
2015 yılında İznik Orhangazi Gemlik Mudanya Ziraat Odaları
olarak dane zeytine prim verilmesi için 20000 imza toplayıp Tarım ve Orman
Bakanlığı’na gittik. Tarım komisyonunda dane zeytine prim verilmesi için Lobi
faaliyeti yaptık. 2011 yılında Ziraat odaları genel başkanı Sayın Şemsi
Bayraktar ve Bursa milletvekillerini bölgeye getirerek çiçek yanığı nedeniyle
Gemlik, İznik, Orhangazi çiftçisine 43 milyon karşılıksız hibe desteği
sağladık.
Bakıyoruz Tarım Ve Orman Bakanlığı tarafından dane zeytine
15 kuruş prim desteğini bizden başka herkes sahipleniyor.
Ayrıca çöl gölünde gölet inşaatı müracaatını yaparak belli
köylerin sulama suyunu temin etmek için projeyi inşaat aşamasına getirdik,
Karacaali Köyü gölet isteği müracaatlarını DSi ‘ne ilettik.
2019 yılında Gemlik Belediye Başkanı, İlçe Tarım Müdürü ve Odamız
yaptığı toplantıda sulama havuzları çeşitli ağaç dikimleri, fide ve fidan
yetiştiriciliği yaparak köylere bedava dağıtma kararı aldık.
Bursa ve köylerinde tarımla ilgili tüm toplantılara katılarak
yazılı ve görsel basında tarımın problemlerini ortaya koyduk.
Sayın Başkan, %ᵒ 1üreticiden kestiğiniz paralarla her sene
ramazanda iftar yemeği vermek, çeşitli fuarlara aranıza hiçbir üretici almadan
gitmek tarıma hizmet mi oluyor?
Gelelim Marmarabirliğin yazımıza cevabına, kendileriyle
yaptığımız toplantıda üreticilerin bu fiyatlarla üretime devam edemeyeceklerini
belirterek kendilerini odamız tarafından bir kg zeytin 1 Lt zeytinyağı
maliyetini takdim ettik. Yanlışımız var mı yok mu diye etüd etmelerini
söyledik. Basına verdikleri yazıda bizlerin a4 kâğıdına maliyetleri çıkarıp
verdiğimizi başka bir şey yapmadığımızı söylüyorlar, bilseydik altın kaplı
dosyada maliyetleri verirdik. Hayatlarında bir kitap değil, gazete okumayanlar birileri
üreticilerin lehine bir şeyler yapmayı çalışanları aşağılayıp kendilerini
savunmaya çalışıyorlar.
Sayın Başkan,
Üretici olarak bizim görevimiz, üretmek sizin göreviniz
üretilen malı alıp hiçbir mazeret göstermeden pazarlamak olmalıdır.
Sayın Başkanlar,
Dünyada en zor sektör tarım sektörü olduğunu biliyorsunuz.
Türkiye’de tarım sektörü daha da zor şartlarda yapılmaya çalışıldığı halde
milli gelirden en az pay alan kısım üreticilerdir. İstiklal savaşında
erkeklerin cephede savaşırken kadınlarımızın kağnıyla cepheye mermi taşırken
kundaktaki bebenin üstünden yorganı alarak mermi ıslanmasın diye üzerine koyan
bu üreticiler bu toprakları vatan yaptılar. Bu nedenle bu üreticilerden daha
fazla fedakârlık beklemek biraz insafsızlık olmuyor mu?
Dünyada ülkeler çeşitli yönetimler ile idare edilirler. Her
cumhuriyetle idare edilen ülkeler demokratik değildirler. Demokrasiler hukukla
taçlandığı zaman kıymet kazanır. Evrensel hukuk insana fırsat eşitliğine yaşama
ve mülk güvencesine fikir özgürlüğüne inanç ve yaşam biçimine ırk ve mezhep
kışkırtıcılığının insanlar arasında yapılamayacağının milli gelirden eşit
şekilde fayda sağlayacağının kadın ve erkek eşitliğini garanti altına
alınmasını sağlar. Dinimiz de bunu emretmiyor mu?
Ziraat odası olarak eksikleri söyleyip muhalefet görevimizi
yapmamız sizi rahatsız etmemeli, biraz hoşgörülü olmanız gerekmiyor mu?
Sayın Başkanlar,
Gazete köşelerinde kavga ederek vakit geçirmek yerine ‘bu
enkazı nasıl kaldırabiliriz’ in çarelerini aramak mecburiyetindeyiz.
Ziraat Odası olarak üreticilerin sorunlarını dile getirmeye
devam edeceğiz. Eğer bu sorunlar sizin tarafınızdan karalama olarak anlaşılıyor
ise biz bu tavrımızı devam ettirmeye kararlıyız. Kamuoyunu daha iyi
aydınlatabilmek için gazete köşelerinde birbirimize cevap vereceğimize
televizyonda bir programa çıkar, orada eteğimizdeki taşları döker, kimin haklı
olduğunu halk da öğrenmiş olur.
Sözlerimi üç satırla bitirmek istiyorum.
TEK BAŞINA ÇOK GÜÇLÜ OLABİLİRSİN AMA DOSTLUK BAŞKA,
DEĞİŞİM ÖNEMLİ AMA PAYLAŞIM BAŞKA,
ZEKÂ ÖNEMLİ AMA EMEK BAŞKA.
Yönetim Kurulu
Başkanı
Zir.Yük.Müh.
Ali ÇELİK