Din kitaplarında kutsal ağaç olarak geçen ,insan sağlığına çeşitli şifalar veren, hiç artık maddesi olmayan böyle bir ağacı yok etmek insanlığını yok etmek demekle eş anlama geldiğini zeytin üreticileri olarak söylemek hakkımız olduğuna inanıyorum.
Din
kitaplarında kutsal ağaç olarak geçen ,insan sağlığına çeşitli şifalar veren,
hiç artık maddesi olmayan böyle bir ağacı yok etmek insanlığını yok etmek
demekle eş anlama geldiğini zeytin
üreticileri olarak söylemek hakkımız
olduğuna inanıyorum.
Zamanında zenginlikleri
tüm yurt sathına yaymayanların plansız
tutumları ,yurdumuzun batı bölgelerine göçü önleyememiş ve bu illerimizde
insanlarımıza mezarlık yeri bile aratır hale getirmişlerdir. Ayrıca kırsaldan
göçen genç nüfus bitkisel ve hayvansal üretiminde önemli ölçüde düşüş yaratmış,
et ve saman ithal eden ülke haline getirmiştir.
Senelerce
Dünya ve Avrupa da zeytinde belli bir yere gelebilmek için herkesin vergisinden
zeytin yetiştirmek için devlet teşvik ederken gelin görün ki son senelerde alternatif
güzergahlar var iken otoyollar ve
inşaatlar yüzünden Gemlik’te 250 bin
zeytin ağacı kesilmiştir.
Ayrıca
Gemlik’te Tarım Bakanlığının üretime desteklerinde zeytine destek yerine
buğday,arpa,yulaf ve tritikaleye destek vererek zeytin üreticimizi derinden
üzmüştür.
Kanunda
belirtilen kesilen ağacın yerine yenisi dikilmesi elzem olduğu bakanlık
yetkililerince bilindiği halde ne kadar ağaç dikilmiş ne kadar para cezası
verilmiş, bu güne kadar yetkili merciler bir açıklamada bulunmamışlardır.
Eğer maden
lobilerinin zeytin üreticilerini tarımın dışına atıp meclisin çıkarmak istediği
yasa teklifi kanunlaşırsa korkarım zeytinlik olan tüm sahiller turizme, yani
yapılaşmaya ,sanayi kuruluşlarına açılacak ve gelecekte zeytin ve zeytinyağı
ithal eden ülke haline geleceğiz.
Yıllardır bu
zeytin ağaçları bu toprakların mirası değil emanetidir. Emanet bizim
kültürümüzde zamanı geldiğinde gelecek nesillere devredilir.
Bu
topraklarda sadece biz yaşamadık ve yaşayan tüm uluslar bu ağacı kutsal görmüş
yaşatmış ve çoğaltmıştır.
Bu yasa
tasarısı meclisten geçerse zeytinliklerimiz başka bir sektöre peşkeş çekileceği
aşikardır.Dünyada bundan sonra çıkacak savaşlar gıda ve su ihtiyacından
çıkacağı açıktır. Böyle önemli gıdayı yok edersek yapılan betonlarla mı
besleneceğiz.
Bizler
üretimden gelen kendi gücümüzün farkında değiliz ,üreticiler güçlerinin farkına
varmak için örgütlenmelidirler, sektörler arasındaki gelir dağılımının eşit
dağıtılmasını örgütsel ve üretim gücümüzü bizi yönetenlere göstermeliyiz.
Eğer bu yasa taslağı bu şekilde geçecek olursa Ziraat Odası Başkanı olarak bu meydanda her akşam mücadele bayrağı açacağım yanımda bu mücadeleye destek verecek üretici zeytin aşığı dostlarımı çağırıyorum. Basınımızdan da bu eyleme başladığımız zaman bizleri ziyaret ederek konuyu gündemde tutmalarını rica ediyorum. Belki bu tutumumuz akıllara dokunur, kalpleri eritir, bu kanun tasarısı geri çekilir.
Gemlik
Ziraat Odası